NEVEVİ
MİN HAC / TAHARE
SULAR
VE AHKAMI
1- SULARIN HÜKMÜ
2- TEMİZ SUYUN KEYFİYETİ
SULARIN
HÜKMÜ
Yüce
Allah bir âyette şöyle buyurmaktadır: "Biz gökten
tertemiz su indirdik." (Furkan 48)
Maddi ve manevi
pisliği gidermek için mutlak suyu kullanmak şarttır. Mutlak su, limon suyu gibi
ek bir isimle değil de sadece "su" olarak anılan "tabii su"
dur.
Sudan
uzak durması mümkün olan çöven bitkisi gibi temiz bir şey suyun evsafım
değiştirir ve bu değişiklik onu "tabii su" olmaktan çıkarırsa böyle
bir su temizdir, temizleyici değildir.
Sudan
"su" olma niteliğini kaldırmayan değişim, suyun temizleyici
özelliğine zarar vermez. Meselâ; suyun uzun bir süre beklemesi sonucu yosun
tutması, kükürt gibi bir maddenin suyun bulunduğu veya geçtiyi
yolda olması sonucu ortaya çıkan değişim gibi. Keza suyun çevresinde bulunan
ağaç veya katı yağın verdiği değişimin hükmü de böyledir. İçine kasten atılan
toprakla vasfı değişen su, en zahir kavle göre temiz ve temizleyicidir.
(Altın ve gümüş kaplar hariç, sıcak ülkelerde
madeni kaplarda) güneşte ısıtılan su ve abdestin farzında kullanılan su mekruh
olan sudur. Abdestin sünnetinde kullanılan su ise, İmamın son kavline göre
temizleyici değildir denilmiştir. Kullanılmış su birikir ve -ilerde
açıklanacağı üzere- kulleteyn miktarına ulaşırsa, en
sahih kavle göre temizleyici su olur.
Kulleteyn miktarı
kadar olan mutlak suya bir pislik karışırsa o su necis
olmaz. Ancak suyun bir özelliği değişirse necis olur.
Sudaki değişiklik kendi kendine veya başka bir su ile giderilirse su temizlenmiş
hale gelir.
Sudaki
değişim, misk veya safran gibi bir madde ile keza en zahir kavle göre, toprak
veya kireç ile giderilirse su temizleyici olmaz.
Kulleteynden az olan
suya bir pislik karışırsa su necis olur. Necis suya her hangi bir su eklenir de kulleteyn
ölçüsüne ulaşır ve özelliğinde bir değişiklik olmazsa temizlenmiş olur. Aksi
halde temizlenmiş olmaz. Zayıf kavle göre böyle bir su temizdir, temizleyici
değildir.
Canlı
iken bir organı koparıldığında akıcı kanı olmayan sinek veya sivrisinek gibi
hayvanlar pis maddelerden istisna edilmiştir. Meşhur kavle göre, akıcı kam
olmayan hayvanların, keza bir kavle göre, normal bir gözün göremeyeceği kadar
az olan pisliğin düştüğü sıvı madde pis olmaz. Ben diyorum ki, bu sonuncu görüş
ezher olandır. Allah daha iyi bilir.
Akarsuların
hükmü, durgun suların hükmü gibidir. İmamın ilk kavline göre akarsuyun evsafı
değişmedikçe necis olmaz.
Kulleteyn; en
sahih kavle göre Bağdat ritlesi ile ortalama beş yüz ritle (221 litre) ağırlığmdadır.
Temiz
veya pis bir nesne sebebiyle suda meydana gelen değişiklik; suyun renginde,
tadında veya kokusunda olur.
2- TEMİZ
SUYUN KEYFİYETİ
Temiz ve pis
suyu birbirinden ayırmak mümkün değilse, hangisinin temiz olduğu hususunda
görüş beyan edilir ve temiz olduğu zannedilen su ile temizlik yapılır. Zayıf
kavle göre, temiz suyu bulacağını kesin bilen kişinin kendi görüşüne göre bu
sulardan birini seçip kullanması caiz değildir.
En zahir
kavle göre, temiz ve pis suyu birbirinden ayırma hususunda gözü görmeyen
kişinin hükmü, gözü gören kişinin hükmü gibidir.
Su ile
idrarı birbirinden ayırt edemeyen kişi, en sahih kavle göre bu konuda kendi
görüşüne göre bir karar veremez. Bilakis ikisini imha ederek teyemmüm eder.
Tabii su
ile gül suyunu birbirinden ayırt edemeyen kişi, her biriyle bir defa abdest
alır. Zayıf kavle göre ise, kendisi bir karar verir ve temiz zannettiği suyu
kullanarak diğer suyu döker. Şayet dökmez de kararı değişirse, İmamın görüşüne
göre ikinci kararı ile amel edemez. En sahih kavle göre, teyemmüm ederek
namazını kılar ve sonra kaza etmez. Şayet sözü geçerli olan bir kimse, suyun necis olduğunu kendisine bildirir ve sebebini açıklarsa
ona itimat eder veya kendisinin mensup olduğu mezhebe göre bir fakih açıklamada
bulunursa fakihe itimat eder.